İntikamın Maliyeti
- ekonomi yazıları
- 10 Mar 2019
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 14 Nis 2019

Ayrı odalara konan ve birbirini tanımayan iki denek (A ve B kişileri) arasında "güven oyunu" denilen bir deney yapılmıştır. Bu deneyin kuralına göre; deneyden sorumlu görevli her bir adaya 10$ verir ve A kişisinden parasını diğer katılımcıya gönderip göndermeyeceğine karar vermesini ister. Eğer diğer deneğe parayı göndermemeyi seçer ve parayı kendisine saklarsa her iki denekte 10$ alarak deneyden ayrılabilir. Ancak denek A verilen 10$'ı karşı taraf ile paylaşmaya karar verirse deneyden sorumlu görevli denek B'ye 30$ daha verecektir. Böylece denek B'nin elinde 10$ (denek A tarafından verilen) +40$(deneyden sorumlu kişi tarafından verilen) toplamda 50$ olacaktır. Bu sefer sıra denek B'ye geçmiştir ve bir seçim yapması gerekecektir ya parayı kendisine saklayacaktır ya da parayı karşı tarafla paylaşacaktır. Eğer parayı kendisine saklamayı seçerse, denek B 50$'a sahip olacakken denek A ise hiçbir para alamayacaktır. Eğer denek B parasının yarısını denek A'ya göndermeyi seçerse her iki tarafta deney sonunda 25$'a sahip olabileceklerdir. Bu deney bir çok partnerle tekrarlanmış ve sonucunda ise birçok kişinin partnerine 25$ vererek bu oyunu bitirdiği görülmüştür. Ancak bu güven oyununa İsviçre'de ilginç bir aşama eklenerek deney bir adım daha ilerlemiştir. Partnerlerden biri deneyden görevli başka bir sorumlu olacaktır (fakat asıl denek bunu bilmeyecektir karşısındakinin başka bir partner olduğunu düşünecektir) ve kendisine verilen 50$' ı denek ile paylaşmayacaktır. Paylaşılmayan 50$ karşısında ise denek kendi parasını kullanarak (aylık kazancında ki parayı) karşı tarafı cezalandırmayı seçebilecektir. Her 1$ karşılığında deneyden sorumlu görevli, parayı paylaşmayan 'varsayımsal denekten' 2$ alacaktır. Bu durumda, eğer denek 25$ harcamayı kabul ederse parayı paylaşmayan varsayımsal denek, kazandığı varsayılan 50$’ın hepsini deneyden sorumlu görevliye verecektir.
Soru şu; tanımadığınız ve güveninize ihanet eden bir kişi için kendi paranızı feda eder miydiniz?
Eğer etmeye karar verdiyseniz ne kadarını feda ederek karşı tarafa acı çektirmek isterdiniz?
Bu yeni tür "güven oyunu" deneyi sonucunda, denek partnerlere intikam alma imkanı verildiği zaman karşı tarafı şiddetle cezalandırdıkları görülmüştür. Deneklerin bu intikam alma isteğine neden karşı koyamadıkları ve sırf intikam duygusu ile normalde ceplerinde duracak olan 25$'dan neden vazgeçtikleri sorusuna ise deney esnasında deneklere yapılan beyin taraması cevap vermiştir. Çünkü intikam duygusu insan beyninde haz duygusunu çalıştırmaktadır.
Neo-Klasik İktisatçılara göre, söz konusu ekonomi olduğunda insanlar bencil bir yapıya sahiplerdir. Ancak bu düşüncenin tamamen doğru olmadığını, sorgulanabilir olduğunu yukarıda ki deneylerin sonuçları ortaya koymuştur. Deneklerin, Neo-klasik düşünceye göre kazanılan 50$'ı, hatta ilk başta ki 10$ bile birbirleriyle paylaşmaması gerekirdi. Bu da insanların, ana akım iktisadın bahsettiği kadar bencil bir yapıya sahip olmadığını, insanların ilk aşamada karşı tarafa güvenmeyi seçtiğini gösterir. Biyolojik yapıda var olan ve hayvanlarda da görülen cezalandırma, intikam alma ve karşı tarafın acısı karşılığında haz duyma duygusu insanlarda ki güven duygusu sarsıldığında açığa çıkıyor. Bu haz duygusuna sahip olabilmek için insanlar fazladan paralar harcamayı bile göze alabiliyor. Deneye başlamadan önce asıl deneklerin cebinde 100$ olduğu varsayılır ise karşı taraf parayı paylaşmamış olsa bile denekler, deney bittiğinde cebinde ki 100$ ile oradan ayrılabilirdi. Ancak denekler, güven duygusunun zedelenmesi sonucunda karşı tarafın da 50$ fazladan bir para ile bu deneyden ayrılmasını istemiyor ve intikam alma yolunu seçiyorlar. Sonuçta ise karşı taraf deneyden kalktığında sadece kendisine fazladan verilmiş 50$’ı kaybederken intikam almayı seçen deneklerin cebinde ki para ise 75$'a düşmüş oluyor.
Piyasada ki yatırım kararlarında cezalandırma isteğiyle güdülenen bu haz duygusu bir çok yatırımcıyı etkisi altına alabiliyor. Yatırımcı aldığı ürün ile arada duygusal bir bağ kuruyor ve o yatırımın asla kendisini yanıltmayacağını düşünüyor. İşler terse dönüp zarar etmeye başladığında ise güvendiği yatırımdan intikam almak istercesine davranışlar sergiliyor ve bir nevi yatırım ürünü ile "sen mi büyüksün ben mi büyüğüm ?" oyunununa giriyor. Analiz yapmadan ya gereğinden fazla almaya ya da açığa satış işlemleri ile gereğinden fazla satmaya başlıyor. Yatırım yapılan bir üründe güven duygusu sarsıldığı zaman gözü karartarak alınan kararlara tekrar bakmakta fayda var. Kimden intikam almaya çalışıldığı iyi tartılmalı, alınan bir karar haz duygusunu beslerken gereğinden daha fazla zarara neden olabileceği unutulmamalıdır.
“Baylar bana karşı hile yapmayı göze aldınız. Hukuk çok yavaş işlediği için sizi dava etmeyeceğim ama mahvedeceğim.” Cornelius Vanderbilt
Cemre
teşekkürler...